Babayla bogusma ani:) Yari kizgin, yari kahkahali bir bogusma. Babasini alt edemedigi icin uzuluyor tabii.
" Babam gidiklayinca daha bir zor oluyor savasmak!"
"Cok guldummmmmm, az gidikla babacigim!!!" 
Babayla bogusma bitti, simdi annesine poz veriyor...
" Annecigim bana Oreo biskuvi alir misin?"
" Evde baska biskuviler var oglum ama Oreo kalmamis, bunlar bitsin aliriz"
" Anne biliyorsun sutle en iyi giden biskuvi OREO!"
" Oyle mi? Tamam aliriz o zaman:)"
Yukardaki diyalog oglum Ege'yle benim aramda gecenlerde gecmistir. Ben basta anlamamis, sonra cikan bir reklamda 'sutle en iyi giden biskuvinin Oreo' oldugunu duyunca, isin gercegini ogrenmis oldum:)
Ve iste o mutlu anin fotograflari. Sutun kendisine en cok yakistigi biskuviyle bulusmasi....
Burada scrabble ile alfabeyi ogrenmeye calisiyoruz. Harfleri sirasiyla dizip okuyoruz.
Son aylarda Ege'nin bana olan duskunlugu o kadar artti ki, sevdamiz dillere destan. Gun icinde opusup, koklasip, dakikalarca sevisiyoruz. Ben mutfakta is yaparken, anneeee diye sesleniyor, efendim diye sorunca I love youuuuu diye cevap veriyor icerden. O zaman dunyanin en mutlu insani oluyorum. Babasina da ayni sekilde; baba isten gelince pek yuz vermiyor onceleri, sonra adamin tepesinden inmiyor tabi. Gunun acisini cikariyorlar birlikte..
Ege 5 yasin icinde ve ben her gun onun ne kadar cok buyudugunu hayretle izliyorum.
Son zamanlarda sitesine foto koymaktan ote birsey yapmadigimi farkettim. Ayrintilari, Ege'nin neler yaptigini, neler ogrendigini yazmiyorum eskisi gibi. Oysa bu sayfa benim onun icin hazirladigim bir gunluk.
Hemen simdi aklima gelmisken bir iki tanesini yazayim. O bahsettigim opucuklerin arasinda ben bazen dayanamayip hafif hafif isiriyorum, o da beni tabi:) Gecen gun ben yine isirinca, anne beni isirma dedi, ben de ne yapayim cok lezzetlisin dedim. Verdigi cevap; anneeee insanlar lezzetli olmazzzz, yemekler lezzetli olur, onlari isiririz:)
Gecenlerde de neden hala Jesus'in (Isa Peygamber) dogumgununu kutlamiyoruz diye sordu. Ben de o gunun gectigini, evde kaldigimiz gunlerden bir gunun onun dogumgunu oldugunu anlatmaya calistim. Ama o bir bebek, dogumgununu kutlamaliydik dedi. Cocuk tabi okuldaki gibi Noel'i kutlayacagimizi beklediginden ve o gun bir turu gelmediginden kuskuya dusmus. Ben de dedim ki, Isa peygamber uzun zaman once yasadi ve oldu, artik bebek degil. (Burada Isa'nin bebeklik ve dogdugu gunun figurleri her yerde oldugundan Ege onu hala bebek saniyor demek:) Evde de hic bu konu acilmadigi icin bilgisi yok) Oldugunu ogrenince sasirdi. Gecenlerde onu okula biraktigimda kapida bekleyen ogretmenine; Bayan Ward biliyor musunuz Jesus uzun zaman once oldu, benim annem soyledi dedi. Ogretmen de evet, annen dogru soylemis deyince, Ege hemen evet tabii benim annem cok akilli, o hersey bilir demez mi:) Ogretmen de onayliyor evet cok akilli annen diye:)
Yukardaki fotoda karni agridigi bir gun sicak su torbasiyla:)
Gunlerdir tembellikten fotolari bir turu yukleyememistim. Neredeyse Ocak ayi yarilandi, bizim yeni yil gecesinden fotolari ancak yayimliyorum..
Buyrun efendim;
Kafamizdaki sapka noel konserimiz icin alinmisti. Gecenlerde baktim takmis kafasina, elinde de beyaz eski bir havlu. Benden onu agzina takmami istedi, anlamadim tabi. Bir baktim ki eline almis tabancasini hirsizcilik/poliscilik oynuyor:) Beni polis yapti, evin icinde dort donduk:)
Yine yayimlamayi unutup eskimis birkac foto.
Burada yoga yapiyor Ege bey. Nereden ogrendiyse:)
Hadi yogayi anladim, kafasindaki kumandanin isi ne diyorum,galiba denge olayini oyle sagliyor:)
Burasi da Ege'nin Tv izleme kosesi. Eskaza oturursam falan yanima gelip, orasi benim yerim, sen yana kay annecigim der..
