Uyurken..

Bu fotografi cekeli bayagi oldu ama koymayi unutmusum. Arkadaslarim gelmisti aksam oturmaya, biz masada cayla birseyler yerken Egede yemegini yemisti.Yemekten sonra uyuyakaldi boyle.. Bende hemen almadim uyanmasin diye ve fotografini cektim..

Uyku Vakti

Yatmaya hazirlanirken bile munzurluklar yapiyor ve bize duvarda denedigi son calismasinin onunde byeeee yaparak el salliyor..

Ege Masa Hazırlıyor..

Benim hamarat ve akıllı oğlum annesine yardım ediyor ve masa hazırlıyor..
Her zaman oyun için eline aldığı servisleri bu kezde oynayacak diye 'hayır' dedim ama baktım masaya götürmüş, birde eliyle düzeltiyor..

Ellerin haline bakarmısınız... Bir gece önceki sanat çalışmalarından kalmış...


Şöölee bir bakalım nasıl olmuş diye...


Evet şimdi alkışşşşş.... Yaptığımız her güzel işten sonra kendimizi alkışlıyoruz herzaman

Şarapçı

'Şarapçılar gibi içiyor' diyor arkadaşım İnci, Ege'nin bu halini görünce.. Hem içiyor hem geziniyor.. Banyodan sonra en büyük zevki süt içmek. Bende süt sayesinde rahatça ve huzurla giydirebiliyorum onu. Yoksa evde, o önde ben arkada, peşinden bornozu, havluyu toplaya toplaya koşturuyorum.. Eee ne yapsın çocuk, her zaman özgürlükten yana..

Sizi Yicemmm..

Artik bana poz verirken boyle yapiyor genelde..
Dişleri tek tek sayabiliriz.

Ege ilk doğduğunda bu avuç kadar şey nasıl büyüyecek derdim. Şimdi eski kıyafetlerine bakınca inanamiyorum ve zamanın nasıl geçtiğini ve bu zamanda ne kadar güzel şeyler yaşadığımı anlıyorum.

Balık Canavarı

Ege artık yemeklerini kendi yemek istiyor. Kaşığı asla bana bırakmak istemiyor. Bende çoğu kez iki kaşıkla oturuyorum yanına.. Ama artık ona verilen kaşıkla oynamayıp, kendi kendine yemek istiyor. Bugünde öyle yaptı. Ton balığı salatasını kendi yemek istedi. Bende bıraktım. Ne yapayım.. Ama bizimki kaşıktan sıkıldığından girişti elleriyle yemeye..


Ne kadar güzel onu böyle seyretmek.. Hiç birşey umurunda değil. Elimi batmış, koynuna balıkmı girmiş.. Olsun.. O kadar mutlu oldu ki sonunda, her mutlu olduğunda yaptığı gibi kendi kendisini alkışladı..


Bende bu kareleri çektim o bu keyfi yaşarken

Kandiliniz Mübarek Olsun

Güneşin güzel yüzü yüreğinize dokunsun;
Kabuslar sizden uzakta,melekler başucunuzda dursun..
Güneş öyle bir geceye doğsun ki;
dualarınız kabul,
kandiliniz mübarek olsun

Prof. Ege Şimşek

Annesinin gözlüğünü almış, nereden bulduysa artık.
Bende oynamasına izin verdim bir kaç dakikalığına.. Takınca bu durumdan çok hoşlandı. Hiç çıkarmak istemedi. Bende fotoğrafını çektim böylece.. Hatta kutusunu bile inceledik gözlükle..

Nehir Kıyısında

Pazar günü arkadaşım Gülcan ve çocukları Dilan ve Ulaş'la nehir kıyısına pikniğe gittik. Hava pırıl pırıldı ve baharın ılık rüzgarı vardı. Çocuklarda enerjilerini boşalttılar bu sayede. Bütün kış eve kapandığımızdan çok iyi geldi bu piknik. Çok daha sık yapmalıyız bu tür aktiviteleri.. Kış boyunca gezilerimiz hep kapalı yerlerde olduğundan açık hava insana müthiş bir enerji veriyor.. Baharı çok seviyorum o yüzden.. Tabii -30 C sıcaklıklardan sonra bu ılıklık bile bizim için bayram...

En üstdeki fotoğrafları nehir kıyısında çektim. Resimlerin tek halleri ve daha fazlası burada


Ege koşarken..
Saldım çayıra hesabı, Ege'yi tutabilene aşkolsun.. Çocuk boş alanı görünce nereye koşacağını şaşırdı..


Ulaş


Muz güzeli karakız Dilan

Eller Eller...

Bir emriniz varmı efeniimmmmm... (aynı sipariş bekleyen garson gibi değil mi? )

Dilan & Ege

Arkadaşım Gülcan'ın kızı Dilan.. 3 yaşına basmasına iki ay var.
Ege'nin sevgili ablası ve oyun arkadaşı.. Ege'ye önceleri 'ami' yani arkadaş diyordu.. Şimdide ismiyle hitap ediyor. Cin gibi sevimli mi sevimli bir karakız..

Günlerdir evde durmakdan içimiz geçti. Gülcanı'ı aradım. Dışarı çıktık. Hava ışıl ışıldı. Hafif rüzgar vardı ama üşütmedi. Ben yinede sıkı giydirdim Ege'yi. Gezmemiz sonunda bize geldik, çaya.. Bıdıklar evde oynarlarken bizde lafladık Gülcan'la..



Sıra sıra kaydıraktan kaydılar...

Araştırmacı Gazeteci

Ege annesinin yemek tarifleri dergisini karıştırmayı çok seviyor. Resimlere bakıp bakıp kendi kendine konuşuyor. Yani okuyor:))
İskemlelere tırmanmaya başlayalı mama sandalyesine oturmak hiç istemiyor. Ama çeşitli dalavereler ve masasına ilginç şeyler koyarak kandırıyoruz yinede. Çocukda büyüklerin masasına duyduğu sevdayı yemek dışı aktivitelerinde olabildiğince kullanmaya çalışıyor..


'bunu beğenmedim. fotoğrafda fena değil ama neyse'


'bakalım diğer sayfada neler varmış'

'işte favorilerimden çorbalar.. anneeeee bunu pişirsene lütfen!!!!!'

Teşekkür

Hastalığımız boyunca mesaj bırakan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum ve bu çiçeği gönderiyorum...Ege'de çok öpüyor ablalarını..
Sevgiler

Şımarık

Ben fotoğraf çekmeye çalıştıkça o da şımarıyor ve ortaya böyle komik görüntüler çıkıyor tabii. Bebeklikten beri bayılır poz vermeye. Makinanın ışığını ne zaman görse başka şeye bakmazdı hiçbir zaman. Ama büyüdükçe, çoğu zaman işi ya dalgaya vuruyor ya da elindeki makinayı istiyor..
Her çocuk gibi elektronik aletlere çok düşkün. Ben TV nin karşına geçtiğim zaman (ki nadirdir) seyret seyredebilirsen.. Kapatır. açar, sesini kısar, ee bende de keyif kalmaz kalkarım artık. Ben gidince o açıp geçer karşısına. Ama asıl sebebi onunla ilgilenmemi istemesi.. Yukardaki fotoğrafta görülen de, fotoğraf çekeceğim diye aşırı ilgilenmem sonucu gösterilen sevimli arsızlık:))))

Ege İş Başında

Ege temizlik yapıyor..

Ege Dans Ediyor

Ege Macerena şarkısına bayılıyor. Bu akşam odamızda bayağı bir süre oynadıktan sonra müziği duyunca başladık dans etmeye.. Babasıda bu görüntüleri yakaladı..

Haydi eller havaya..


Şimdi ayakları vuralım!!!


Ohh Ohh yandan..

Yılın İlk Parkı

Havalar birkaç gündür çok güzel gidiyor ve umarım böyle devam eder. Bizde çayımızı ve sadviçlerimizi alıp parka gittik. Ege bu işe çok sevindi ve kaydırakdan hiç inmedi.. Orada bir kız çocuğu ile oynadılar bir süre. Kız kaydırakta bizimkinin önüne geçince Ege sinir oldu ve yapıştı kızın saçlarına. Ben yetişene kadar kızılca kıyamet koptu tabii. Allahtan çok birşey olmadı..
Ege'yi bu saç çekme alışkanlığından nasıl vazgeçireceğiz bilmem.

Ege Telefonla Konuşuyor

Aslında elindekide telefon değil. El lambası:))
Eline ne bulsa bazen telefon yapıp böyle konuşuor. Hararetli hareretli anlatıyor..

Mışıl Mışıl

Shhhhh... Ege uyuyor!!!!!!!

Sincap

Maç İzliyoruz

Geleceğin buz hokeycisi olarak miniklerin maçını izliyor..

Ege'nin Meyva Saati

Burcu Ablasını hediye ettiği tabaklarda ilk meyvasını yiyyor Ege.. Tabi yerken poz vermeyide ihmal etmiyor herzamanki gibi....

Yağmur'um

Bu güzellik benim canım yeğenim YAĞMUR...
27 Ocak 2004 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi.
Ben geçen yaz Türkiye'ye gittiğimde daha 2,5 aylıktı.. Ege'den 4 ay küçük.Onu nasıl özledim.. İki ay sonra kavuşacağım.
En çok merak ettiğim Ege ile nasıl anlaşacakları. Bizim evde cümbüş olacağı kesin:))

Banyo Sonrası

Ringe çıkmaya hazırlanan dövüşcü gibi durmuş.
Her akşam banyodan sonra bornozu üzerinde evi dört dönüyoruz. Giyinmeyi her bebek gibi hiç sevmiyor benim oğlum. Doğallıkdan yana yani....