Yakisikliyim Dimi??

Pazartesi, Eylül 25, 2006


Sabah sabah uyanmis ve acilen cikmamiz gerekiyor, giyinmis benim oglum ama sacalar falan daginik:) Taratmayi pek sevmiyor Ege. Bazen fircayi alip getirir, tarayayim diye. Ama genelde arasi yok bu tur islerle.
Bu fotograflari gecen gun cektim ama bana ne anlatiyor oglum o anda, hic hatirlamiyorum:)

' Sac bas daginik ama, yine de yakisikliyim dimi?? '
' Uzerimdeki kiyafetlerimi de teyzem gondermis Turkiye'den. Hani guzel kuzenim var, Yagmur, iste onlar gondermis bu cicileri, cok sevindim coookkkkk.....'



Ege haftada 2 gun sadece ikiser saatlik yuvaya basladi gecen hafta. Simdilik idare edecegiz bununla, ben tum gun suren bir yuva arayacagim bakalim. Ilk gunden hic sorun cikarmadan absladik ama iki saat cokaz, ve hemen sure bitiveriyor, ben goturup getirene kadar yarim saat geciyor zaten:) Cocuk daha oynamaya doyamadan saati doluyor..

Parti Fotograflari

Perşembe, Eylül 21, 2006


'Apeyen yani Alperen'le beraber ufledik pastami:)
Alperen benim arkadasim, onu cokkk seviyorum:) '
Havanin guzelliginden faydalanarak bahcede yaptik kutlamayi, ama esen rucgar ne yazik ki mumlarin yanmasina engel oldu. Ege hala hem ufleme, hem bir parmak alma cabalarinda, alttaki fotografta:)


'Annem pastayi elimizden zor aldi'
Ege ve Evrim parmaklamaya baslayinca, yapmayin, etmeyin. dokunmayin' diye diye zor kurtardim pastayi, fotografimizda hengame fazlasiyla belli zaten..


Ilk dilim dogumgunu cocuguna..


'Hmmm pek de lezzetliymis:) '


'Annem ve babam cok mutluydular'


Poz verdirmek kadar zor birsey yok.


Ege, Ebru ve Naz.. Naz ne kadar buyumus degil mi? Hani Montreal;den arkadasimin kizi. Onlar da artik burada yasiyorlar, Naz partinin en minik ve sirin yildiziydi:)

IYI KI DOGDUN EGE'M

Pazartesi, Eylül 18, 2006




Tam tamina 3 yil olmus sen hayatimiza katilali. Sana baktigim her an 'daha dun kucagimdaydin, gozlerini acamayan, minik elli, tirnaklari pespembe, minnacik birseydin' gibi sozlerle andigim oglum..
Guzel bir surpriz yaparak erken katilmaya karar vermistin hayatimiza. Annene mi cekmistin ne? Panik hallerin, sabirsizligin, erkenden gelmisligin benim sana hediyem galiba..

Gulen gozlerindeki isiltilari sonsuza dek gormek dilegiyle...

Bizi dunyanin en mutlu anne ve babasi yapan oglumuz EGE'YE..

Ege ve Hamaratlik Konusu

Perşembe, Eylül 14, 2006



Yeni evimiz ve yeni mutfagim...
Ege elinde kahvalti bicagi, annesine ozendi. Kesmeye calistigi ekmegimsi seyi ben yaptim, yani ekmek makinam yapti. Son iki keredir yaptigim ekmekler sekil konusunda oldukca iddialilar ama lezzet konusunda asla dereceye giremezler, kofte harci olarak buzlukta yerlerini almis durumdalar..

Ege'nin son gunlerdeki en buyuk zevklerinden biri, yaptigim islerde beni bir kenara cekip kendi basina gecmesi. Boyunun yetmedigi yerlerde iskemleyi cekip uzerine cikiyor ve basliyor ise. Kagit mendille toz almalar, yemegini bicakla kesmeler, araba kapisini kapatmalar falan. Pek hamaratiz yaii.. Gordugunuz gibi:)

Tum Fotograflar

Cumartesi, Eylül 09, 2006

Birikmis tum fotograflar..



Cikolatali puding sonrasi agzimizin ve ellerimizin durumu gozler onunde. 'Pudingi ama cikolatalisini cok seviyorum, cikolatali herseyi cok seviyorum!!! '



Ege'nin kusbakisi hali:) Ben fotograf cekerken yapmadigi haylazlik kalmiyor, bana sarilmis ve kafasini havaya dikmis, ben de hic kacirir miyim bu pozu??

Ege'mle ilk kurabiye maceramiz, Nemo'lar (balik seklindeki hersey Nemo bizim icin), ordekler, ayiciklar... Cok zevk aldi eEe bu isten. Yemesi kadar zevk aldi diyebilirim:)

Biberonumuz hala devam etmekte. Ne yaptiysam biraktiramadim. Biberonla sut icmeden asla uyumuyor. Son devam ettigimiz yuvanin ogretmeni bunun cok onemli olmadigini soylemisti. Nasilsa zamani gelince birakacak, bosver demisti. Bilemiyorum, zaten yapacak birsey yok. Cok israrci. Uyku zamani mutlaka biberon ister, normal zamanlarda bardak ya da agzi kapali suluklar kullaniyor ama biberon tek aski..

Iste tam uykuya dalma halim..

Bu guzel sey Ege havuzda oynarken geldi karsima. Montreal'de Ege'nin son havuz macerasindan bir goruntu. O kadar sicak bir gundu ki, hayvancik gelip su icti uzun uzun.

Yukardaki sincap suyunu icerken benim oglum fiskiran sularin arasindan ciglik cigliga gecmekle mesguldu. Ilk havuza geldigimiz zamanlar bunlarin yanindan gecemezdi bile, urkerdi, son zamanlarda, diger cocuklardan gorerek suyun ustune oturmaya bile baslamisti:)

Torontoya ilk yaptigimiz geziyi hatirlarsiniz. 2 gun kadar kalmistik orada. Eve geldigimizde, salon caminin boslugunda (camin tek yaninda klima oldugundan cift camin araligi disari dogru acik kalmis durumda) esek arilari avuc kadar yuva ormuslerdi. Inanilmaz bir goruntuydu. Onlarca ari camin onunde cirit atiyor!! Balkona falan cikamadik tabi. Kapiciyi aradim ve bocek ilaciyla once hayvanlari oldurdu, sonra yuvayi temizledi. Bu olaydan birkac saat sonra, her nasilsa eve girmis ariyi farkettim, o hengamede kacmisti belki. Hemen birkac darbe vurdum gazeteyle, zaten ilacin etkisiyle sersemlemisti. Ege cok zevk aldi bu isten, o tabi herseyin eglence yonunu anliyor henuz. Ariyi gosterip "Anne bucu, bucu" deyip durdu:)

Iste O An!!!

Salı, Eylül 05, 2006

Su birkac gun Ege'nin makinada kalan, eski evimizde cektigimiz goruntuleri paylasacagim sizlerle.
Burada makinayi elime cok alamiyorum, ya kafam baska yerlerde, ya da aklima geldiginde cekilecek pek birsey olmuyor ortada:)
Ama Ege'nin arka bahcede yasayan guzeller guzeli kediye laf anlatirken ki halini yakalamam gerek mutlaka, gorulmeye deger gercekten. Kediyi bir bos biraksa zavalli hayvan verdigim yemegini gonul rahatligiyla yiyecek. Ama karisinda, ne yapacagi hic belli olmayan, onu adam yeine koyup seyrettigi filmi anlatan (ki film, Monster, onlarin taklidini yapiyor, harrr hurrr diye haykiriyor habire) aslan bozmasi bir cocuk goren kedicik her ana kacmaya hazir sekilde, yese mi, dursa mi karar veremiyor. Benim ikna calismalarim, 'bakk o mamasini ham yapsin, yaziiikk acikmis kedicik' diyorum, bu kez karsiligi ' kedi, mama ok' oluyor. Neyse benim fotograf cekmeme gerek kalmadi sanirim bu aciklayici anlatimdan sonra:)

Siz, en basta bahsettigim gibi eskilerle idare ede durun, fotografciniz yenilerle pek yakinda gelecek insallah....




Yukarida gordugunuz fotograf bir sucustu yakalanma anina ait. Ege'nin, tarafindan ellenilmesi, incelenmesi pek tercih edilmeyen malzemelerin oldugu dolabi, altina sandalye cekerek acma girisimi ve altta, bu girisimin sonucu, sucustu yakalanmanin ve kisa bir zafer aninin kaniti. Simdi bu zamana kadar nasil oldu acamadi diye dusunebilirsiniz tabii, cunku girisimcinin (gonlum sanik demeye elvermiyor) annesi oradan sarj aletini aldiktan sonra kilidini takmayi unuttu da ondan..


Ustte adi gecen guzel sey:)) Artik eve gelisimi, yemek yapisimi bekleyen ve tabaginin basini bekleyen bir kedim var. Ama simdilik yan komsunun bahcesinde ya da orada bir yerde yasiyor ve yavrulari var. lk baslarda cok hircindi, dogal olarak. Ama bugun yemegini yerken basini oksamama izin verdi.

Kazan

Cuma, Eylül 01, 2006

Tam 1 aydir Ege'nin sayfasina birsey eklememisim. Tasinma telasi, yiginla is, adres degisiklikleri derken o kadar zaman gecmis demek ki:)
Simdi Toronto'da yeni evimizdeyiz. Duzenimizi kurduk gibi. Evimiz bir oda daha kucuk. Baslangic icin boyle bir tercih yapmak zorunda kaldik, buradaki kiralar cok daha fazla Montreal'e gore. Bir oda fazlasi icin ayni bedeli aliyorlar mesela Montreal'de. Burasi ayni Istanbul gibi, is yogunlugu, kalabaligi, trafigi daha yogun.
Umarim buradaki yasantimiz guzellikler getirir bize.. Bu guzellikleri de paylasabilirim sizlerle...



Ne zamandir dosyada bekleyen bu iki fotografi unutmusum nedense:)
Hemen yayinlayayim dedim, eski evimizden, Montreal'den hatira. Belki 2-3 ay kadar once cekilmis bir fotograf..

Bebekken de boyle cekilmis bir fotografi var oglumun, koca bir kovanin icine koymustuk, kel kafasiyle cok komik olmustu. Scanner'i kurdugum zaman o fotografida bulur ve yayinlarim belki, nostaljilerimiz olarak.