Anne Olmadan Önce

Perşembe, Mart 10, 2005



Bu yazı kardeşim Hulya'dan e-mail ile geldi ve bende çok beğendim. Burada paylaşmak istedim..

Anne olmadan önce

Gece ne kadar geç yatacagim ya da sabah ne kadar geç kalkacagimi düsünmezdim. Dislerimi
firçalar, saçlarimi uzun uzun tarayabilirdim...

Içki içmenin ne kadar keyifli oldugunu, bir sey düsünmeden sizabilmenin, hatta kesintisiz,
düsüncesiz uyuyabilmenin kiymetini bilmezdim.

Evimi her gün temizlerdim. Hatta süsler, püsler, küçük dekorasyon oyunlari yapardim. Evimi
dagitacak seylerin küçük oyuncaklar, yirtik kagitlar olacagi aklima bile gelmezdi...

Saksilarimin zehirli olup olmadigini düsünmemistim bile. Ya da banyoda duran el sabununun bir
içecek gözüyle görülebilecegini...

Anne olmadan önce...

Üzerime bu kadar isenecegini, kusulacagini ve daha da ilginci bundan rahatsiz olmayacagimi
bilemezdim. Gaz çikartmanin eglenceli tarafini göremezdim.

Anne olmadan önce...

Aglayan bir bebegi asisi yapilsin ya da test için kan alinacak diye bögüre bögüre kucagimda
sikabilecegimi bilmezdim. Aglamakli gözlere bakip aglayabilecegimi, minik bir tebessümden büyük
mutluluklar yasayabilecegimi düsünemezdim.

Saatlerce uyuyan bir bebegi seyretmek için uyanik kalabilecegimi...

Anne olmadan önce...

Kalbimin vücudumun disinda bir yerlerde olabilecegini...

Aç bir bebegi doyurmanin insanin ruhunu nasil doyurabildigini..

Bir anne ile çocugunun arasindaki bagin göbek bagindan çok daha saglam oldugunu...

Bu kadar küçük bir bedenin bu kadar büyük bir huzur verebilecegini...

Düsünemezdim.

Anne olmadan önce .

Bütün bir gece boyunca, hatta geceler boyunca her seyin yolunda gidip gitmedigini kontrol etmek
için 10 dakikada bir uyanacagima...

Kapilardan nefes sesi dinleyecegime...

Baskasinin öksürüklerinin cigerimi parçalayabilecegine...

Bir insan öpücügünün kesilen parmagimin acisini dindirebilecegine...

Inanamazdim.

Hatta, böyle bir yaziyi okuyabilecegime, yazabilecegime, hatta diger anne ve büyükannelerle
paylasabilecegime de inanamazdim.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Sevgili hanife,harika bir yazi koymusun tsk ler. Inanilmaz guzel seyler yazilmis gozlerim doldu ve kabimin bir yani acidi.Herkesin bu duygulari tatmasi dilegiyle
sebnem

Adsız dedi ki...

merhaba sebnemcim..
bnde bu yazıya bayıldım o yuzden burada yayınladım.. evet bende aynı temennıde bulunacagım. allah ısteyen herkesi anne yapsın ınsallah..
optum canım

Adsız dedi ki...

Sevgili Hanife siteni ve Minik Egeyi çok beğendim :) Allah nazardan esirgesin. İnsan bir bebeği olunca anneliğin ne demek olduğunu anlıyor ve müthiş bir şevkat hissi gelişiyor. Allahım her isteyene nasip etsin.

Sevgilerimle
Funda & arkadaşına hadi gel beraber oynayalım diyen Mete'm (18 aylığız)

Adsız dedi ki...

Merhaba Funda..
Mesajın için teşekkür ederim. Bloğumuza herzaman bekleriz.. Annelik muteşem bir duygu seninde belirttiğin gibi. Allah her isteyene nasip etsin.
Mert ie Ege aynı yaşdalar sanırım. Ege eylül 2003 doğumlu.. o da 18 aylık. Ege'de arkadaşıyla oynamayı çokk ister sanırım. Canı cok sıkılıyor zaten:))
sevgiler..